Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kaç Kişinin Evde Bilgisayarı Var?

Bu kadar saçma bir soruyu sınıfta hiç çekinmeden pat diye sorabilmiş olmama inanamıyorum. Nasıl bir çocuğu diğerlerine karşı küçük düşürme utandırma şeklidir değil mi? Şu bizlere baban ne iş yapıyor dediklerinde kapıcı olanla müdür, doktor v.s arasındaki farkı oluşturmak gibi çok kızdım kendime çok... Kendi eleştirdiklerim gibi olmuş olma ihtimalim yüzde kaç? Biraz öz eleştiri yapayım sinirli olduğumda en ufak bir haylazlığa daha mı çok tepki gösterebiliyorum? Veya geç yatıp uykumu alamadığım da derse girmesem keşke yaaa diyor muyum? Derse girince de isteksiz ders anlatma şekline bürünüyor muyum? evet:) hepsini zaman zaman yaptım. Ama hiç bir zaman idealist tavrımdan vazgeçmedim. Hepimiz insanız her şey bizim için hastada olacağız mutluda mutsuz da uykulu da uykusuzda burada en önemli ne biliyor musunuz? Ben bunlar olduğunda kendimden nefret ediyorum vicdanım rahat etmiyor. Bir öğrenciyi kırdıysam ertesi gün mutlaka gönlünü almak için bir şeyler yapıyorum. İsteksiz bir sınıfa girdiy

X'in Hikayesi 24 Kasım

Sınıfların birinde yaramaz mı yaramaz, tembel mi tembel, laf söz dinlemeyen, hiç bir öğretmeni tarafından sevilmeyen, zaman zaman yalan söyleyen, çok fakir olduğu herkesçe bilinen ve bazı ailevi problemleri olan X adında bir öğrenci varmış.Günlerden bir gün o sınıfta bir öğrenci altın künyesini kaybetmiş. Tabi herkes suçu X'e atmış. Bütün okul duymuş bu olayı. Hırsız diye adını çıkarmışlar X'in kulaktan kulağa... Her öğretmeni azarlamış kimse onun ben yapmadım demelerine inanmamış. Bir öğretmeni varmış ki bu olay boyunca hep suskun kalmış, olayları uzaktan izlemiş. İçten içe hiç inanmamış X'in hırsız olduğuna. Başlamış olayı araştırmaya birkaç tesadüf birkaç denk gelen şey sayesinde aslında sınıfta başka olayların döndüğünü fark etmiş. Bu öğretmen her öğretmenin aksine çok severmiş X'i bilirmiş onun aslında her yaptığı haylazlığın altında başka sebeplerin yattığını. Öğretmeni ona iyi ve destekleyici davrandıkça X kendisinden nefret ettirmeye çalışırmış öğretmenini. Dedi

Özel Öğrenme Güçlüğü(müş)... Yani Demem O Ki...

Etik olarak pek uygun düşmeyeceğini düşündüğümden öğrencimin adını vermeden anlatacağım. Bugün büyük günlerden biriydi benim için. Yaklaşık üç gündür özel öğrenim güçlüğü olan bir öğrencimle hiçbir teneffüse çıkmadık. Defterindeki eksik olan yerleri tamamladık. Sürekli ders çalıştık. Bir önceki hafta sınav yapmıştım tabi tahmin edersiniz ki o sıfıra yakın bir puan aldı. Bugün telafi sınavı günüydü. Ben ondan zaten fazlasıyla emindim. Çok iyi bir puan alacaktı. Sonuç olarak o, tabi ki çok iyi bir puan aldı ve artık her şeyi, bir çok arkadaşından daha iyi biliyor. Yani demem o ki, on dakikalık teneffüslerde iki çay içip üç cümlelik sohbet etmek siz veya biz öğretmenlere hiçbir şey katmayabilir ancak o çocuğa vereceğiniz on dakika onun hayatında çok şeyi değiştirebilir. En azından o artık çalışınca bir şeyleri başarabileceğini çok iyi biliyor... Özel öğrenme güçlüğü , bir çocuğun zekası normal yada normalin üstünde olmasına rağmen dinleme, düşünme, anlama, kendini ifade etme,

Bireyi Tanıma Teknikleri

Bireyi tanımak için kullanılan birçok araç ve teknik vardır. Benim ilgimi çeken farklı gelen bir kaç tekniği sizinle de paylaşmak istedim umarım yardımcı olur. Rol Dağıtım Tekniği (Temsil Edilecek Yollar) :   Kral, kraliçe, iyilik perisi, arabulucu, neşelendirici, yalancı, iki yüzlü, kendini beğenmiş, ara bozucu, herkesi sevip yardım etmek isteyen, dürüst, güvenilir, yalnız, kimseyle ilişkisi olmayan, zorba, oyun  bozan, mızıkçı, güzel konuşan v.b. öğrencilerin belirgin özelliklerini dolaylı yolla ortaya çıkarmaya yarayan bir başka tekniktir. Bunun için; belli tiplerin tanınmasına yol açacak bir oyun seçilir. Oyun öğrencilere okunur. Rolü temsil eden adın önündeki boş yere rolleri en iyi yapabilecek öğrencilerin adının yazılması istenir. Tablo hazırlanır, çetele hazırlanır. Sonunda her öğrenciye ilişkin olarak elde edilen bu bilgiler, öğrencilerin olumlu ve olumsuz bazı kişilik özelliklerinin tanınmasına yardım etmiş olur. Sonuçlar gizli tutulur; yeterince tanınmalıdır. Ki

Bu da Bilişim Teknolojisi Öğretmenleri İçin Olsun...

Aslında ben pek kendi alanımla ilgili yazı paylaşmayı, eğitimi alana bölmeyi sevmiyorum blogumda ancak bu sefer gerçekten kendi sınıfımda çok faydalı olduğu için sizlere yaptığım oyunumsu dersimi anlatacağım:). Belki sizlerde uygulamak istersiniz diye düşünerek. Öğrencilerimi klasik her öğretmenin bildiği bir yöntemi kullanarak öncelikle gruplara ayırdım. Amacım On dört donanım parçasını öğrenmeleriydi.Onun için onları on dört gruba ayırdım. Bunu da dediğim gibi hepimizin çok iyi bildiği bir yöntemle yaptım.Çocuklara birden on dörte kadar saydırdım.On dörtten sonra gelen kişi yine bir diyerek devam etti. Daha sonra bir diyenleri,iki diyenleri on dörte kadar tahtaya yazdım.Böylelikle ikişerli üçerli gruplara ayrılmış oldular. Aslında burada grup olmalarının bir anlamı yok çünkü her öğrenci konusunu bireysel çalışmalıydı.Grup yapmak size sadece konuları paylaştırmak için kolaylık sağlayacak. Her gruba konusunu verdim. Ethernet kartı,ses kartı v.s. bir sonraki derse kadar herkes konus

Unutulmuş Oyunlar

Artık teknolojiyi aktif kullanma yaşının ne kadar küçüldüğünü görmeyenimiz kalmadı sanırım. Ufacık çocukların ilgisini artık sadece akıllı telefonlar, ipadler çeker oldu. Dokunmatik telefonları kullanan iki üç yaşındaki çocukları gördüğümüzde ayy ne kadar zeki diyoruz. Komşuluk kavramı da artık bittiğinden çocuklar öyle gönüllerince kapılarının önlerine inip arkadaşlarıyla saklambaç, ebelemece falan oynamıyorlar. Tabi bu doğru olan mı? Kısmen doğru, kısmen yanlış. Çocuk teknolojinin içine doğarken onu bu imkanlardan tamamen soyutlamak da yanlış ama içinde kaybolup gitmesine izin verilmesi, her ağladığında eline bilgisayar, cep telefonu verilmesi de doğru bir davranış değil tabi. Bunlardan yola çıkarak bende sizlere unutulmuş ama hatırlatılması gereken bir kaç ısınma oyunu anlatacağım. En azından öğretmenler biraz olsun bu oyunları öğretir oynatırsa çocuklara teknolojik aletler dışında da eğlenebildiğini göstermiş oluruz. Sınıfınızda oynatırken sizde katılmayı eksik etmeyin çok eğlen

Olumlu Öğrenme Ortamı

Etkili bir öğretim süreci için olumlu bir öğrenme ortamı yaratmak oldukça önemlidir.Etkili yönetilen bir ortamda, öğrenme etkinliklerine daha fazla zaman ayrıldığı ve öğrenciler etkinliklere daha aktif olarak katıldıkları için öğrenme başarısı da artmaktadır. Olumlu öğrenme ortamı; Öğrenmeyi destekleyen, Çocukların soru sormaya cesaret edebildikleri,  Eğitimcisi ve öğrencisinin sorumluluklarını bildiği ve saygılı, Tüm çocukların öğrenmekten keyif aldığı bir öğrenme ortamıdır. İstenmeyen Davranışları Önlemek; Tüm çocukların başarılı olabilecekleri görevler vermek, Farklı yöntemlerle çocukların ilgisini canlı tutmak, Çocuklara her an yardımcı olmak, Olumlu davranış için model olmak, Sınıf kurallarını sınıfla birlikte oluşturmak, Etkileşimli bir öğrenme ortamı oluşturmak. İstenmeyen davranışlara müdahale ederken kullanılan bir çok yöntem vardır.En bilinenleri görmezden gelmek, kuralları hatırlatmak, uyarmak vs bir çoğumuz bu yöntemleri kullanırız.Ancak en önemlisini

Eğitimde Drama

Çocuğun kendisini başkalarının yerine koyarak, çok yönlü düşünmesini, öğretimde aktif rol almasını, kendisini ifade edebilmesini ve yaratıcı olmasını sağlayan bir uygulamadır. Dramayı bir eğitim aracı olarak kullanan öğretmenler ve öğrenciler okul dışındaki yaşamı yeniden yaratma şansına sahip olacaklardır. Bu nedenle her ne öğretmeni olursa olsun mutlaka drama dersi almasında yarar vardır. Dramayla çocuk yaşadığı dünyayı araştırır, gözlem yaparak keşfeder. Öğretmenin öncelikle tartışma ve inceleme ortamı yaratarak, çocukları buna özendirmesi gerekir. Çocukların kendilerini en kolay ifade ettikleri yol dramatik oyundur. İnsan ilişkilerini kavrayabilmeleri, çevrelerine uyum sağlamak için hazırlık yapmaları, yaşadıkları deneyimlere şekil vermeleri, problemlerine çözüm bulmaları, bazı duygusal sorunlarından arınmaları dramatik oyun yoluyla olur. Drama çocuğun içindeki saklı enerjisini ortaya çıkarmasını sağlar. Drama etkinliğinin uygulanması için öncelikle uygun bir alan hazırlanmalıd

Öğrencilerin Tercih Ettikleri Çalışma Koşullarına Göre Öğrenme Sitilleri

Öğretmen ve okul yöneticileri okulun daha çekici hale getirilmesi ve sınıfta öğrencilerin dikkatinin dağılmaması için çeşitli önlemler almaktadır.Ancak bu önlemler genellikle yönetici yada öğretmenin tercihine göre belirlenmektedir. Öğretmenler öğrencilerin düzenli ortamlarda,oturarak ve sessizce dinleyerek daha iyi öğrenebileceklerini, aynı zamanda velilerde evde çocuklarının masa başında sessiz ve tek başına çalışmalarını beklerler.Ancak hepimiz biliyoruz ki her çocuğun kendine göre çalışma stili, algılama biçimi ve kendini rahat hissettiği durumlar birbirinden farklıdır. En bilinen çalışma farkları ses,vücut duruşu,etkileşim ve çalışma zamanıdır. Aileler ve geleneksel eğitim anlayışını benimsemiş öğretmenler bu faktörlerin en verimlilerinin sessizlik,masa başında yapılan çalışmalar,tek başına ve sabah saatlerinde çalışmak olduğunu öngörürler. SES Bazı kişiler seslere karşı çok hassasken ve bir iş yaparken tamamen sessiz bir ortam tercih ederken, bazıları sesli ortamda iş yapm

Size göre iyi bir öğretmen nasıl olmalı?

Öğrencilere sizce iyi öğretmen nasıl olmalıdır? diye sorulmuş ve gelen cevaplar tabi ki hiç şaşırtıcı olmamış. Cevaplar en çok öğretmenlerin kararlı, adil, esprili olmasını, kuralcı olmamasını ve bireysel yaklaşmasını istedikleri yönünde olmuş. Konuların hayatla ilişkilendirilmesini, bazı öğretmenlerin ise bildiğini ama gerektiği gibi öğretmediği dolayısıyla etkili öğretim yollarını kullanan öğretmenler istedikleri yine en çok verilen cevaplar arasında yer almış. Cevaplara bakarak yorum yapmak gerekirse öğretmenlerin pedagoji yöntemleri üzerine yeniden düşünmeleri gerekiyor gibi geliyor. Öğrencilerin, öğretmenleri sadece ders anlatan hayatlarında başka yaptıkları bir şeyler yokmuş gibi bir kalıba koymaları, sanırım öğretmenlerin sınıfta sergiledikleri katı duruştan kaynaklanıyor. Sosyal ortama sırf bu duruş zedelenmesin diye dahil olmayan öğretmenlerimiz bile var. Var olmasına var ama sanırım değişmesi gereken bu genel algının değişmesi oldukça zor. Ben bile öğretmenlerimin facebook, t

Gönüllülükle...

Geçen gün gittiğim Eğitimde İyi Örnekler Konferansın'da bir kez daha anladım gönüllülükle olmayacak hiçbir şeyin olmadığını. Aslında öğretmenin yapması ama yapmadığı birçok şeyden bahsederken, bir kısmınında ne kadar yürekten başarı istediğini ve idealist olduğunu unutmamak gerek.Düşünüp, kafa yorup, iyi bir kadro ile mükemmel projelere imza atılabilir. İzmir'deki bir okulun kendi Facebook adresini kurup çocukların projelerinden tutunda faydalı buldukları her şeyi paylaşmasına izin veren bir site gibi. Ama benim en çok dikkatimi çeken öğretmenlerin tamamen gönüllülükle yaptıkları bir proje oldu. 100 tekrar öğrenci 100 takip öğretmeni projesi. Amaç sınıf tekrarı kaynaklı okul terklerini önlemek, öğretmen veli öğrenci üçgenini yeniden kurmak, devamsızlık düzeyinin en aza indirgenmesi ve çalışma yöntemlerini bilmeyen bu gruba çalışma alışkanlığı kazandırmak. Bu yüzyılda bilgiden bilgi üretme, öğrenme yollarını bilen, öğrenmeyi öğrenmiş bireyler yetiştirmeye çalışırken çalışma alış

Senin hangi yönün daha güçlü???

Çoklu zeka, Howard Gardner’in zekayı yeniden tanımlaması olarak çıkmış bir kavramdır. Beynimizin çok sayıda farklı çalışma merkezi ve işlevi bulunmakta ve bu işlevler her bireyde farklılık göstermektedir. Birbirinden bağımsız ve ayrı olarak çalışan bu merkezler aynı zamanda bireyin öğrenme kimliğini ve bilişsel niteliğini de ortaya koymaktadır. Gardner çalışmaları sırasında insanın sözel, dilsel, içsel, kişiler arası, görsel, işitsel, bedensel gibi bilinen türlerde zeka türleri ortaya atmamış, bunun dışında duyundevinişsel, kinestetik, tatsal gibi diğer duyulara yönelik olarak da zeka alanları belirlemiştir. Öğrencilerin zeka türlerini belirlemek için; Diğer öğretmenler ve okul personeliyle görüşülebilir. Velilere konferanslar düzenlenebilir. Öğrencilerin güçlü olan zekalarını ortaya çıkarabilmek için; gazete/dergi otobiyografi sanat faaliyetleri tartışma grupları projeler birebir görüşmelerden uygun olanları kullanabilirsiniz. Bir dersi planlarken ken